4 Ağu 2011

Ramazanda Nasıl Olduk?

Ramazan ayı yine tüm neşesi ve bereketiyle İslam aleminin dört bir yanını sarmalamışken, bizler de 16 saatlik orucu yarı uyku, yarı ayık, yarısında da hayal meyal alemiyle geçiriyioruz efenim.Açlık, susuzluk problemlerini yaz aylarının en bunaltıcı sıcaklarına rağmen pek fazla yaşamıyorum öncelikle.Bunun dışında 'Ramazan'da sağlıklı beslenme' planıma da yalnızca 1 gün sadık kalabildiğimi farkettim.Ondan sonra yediğimiz önde, yemediğimiz arkada oh ne ala hayat...

Ramazan günleri zorlandığım en büyük nokta da herhangi bir iş yapmak.Öylesine sıkışık geçecek bir ay var ki önümde herşey bu kadar mı üst üste gelir diye düşünüyor insan.Mesela ben Oruçluyken stres yapan, ona buna patlayan kişilikleri hiç sevmem normalde.Lakin şu günlerde ben de birçok şeye tahammülümün olmadığını farkettim.Zaten mevsimsel olarak değişen bir tembellik yapım bulunuyor ki yaz ayları bunun tavan yaptığı zamanlardır, işte böyle zamanlarda birde oruç varken ufacık işlerden bile kaytarmak benim için büyük bir kazanç sanırım.Herneyse, sırf Ramazan'daki durumumun özeti niteliğinde bir başlık olsun diye yazabildim bu satırları.Özellikle iftarlardan sonra ilgileneceğim blogla.Şimdilik görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Yaparken...
* "Her", "Şey" gibi kelimeler kesinlikle ayrı yazılır.
* "Mi" soru eki daima ayrı yazılır.
* "Dahi" anlamındaki "de" ayrı yazılır.
* "Dil isimlerine gelen ekler kesme işareti ile ayrılmaz:
Örn: "Türkçe'yi" değil "Türkçeyi"

Dikkat!
Türkçe kelimelerde q, w, x gibi harflerin KESİNLİKLE kullanılmaması, kullanıldığı taktirde yayınlanmayacağını belirtmek isterim.

Ayrıca blogumda Türkçe karakterlerin kullanılmasına da özen gösterdiğimi bilmenizi isterim. Türkçe klavye desteği bulunmayanlar için:
ç ğ ı ö ş ü â î û